altın pembe,
Merhaba!
Bugün sizlere ilk görüşte aşk yaşadığım, sonrasında aşkımın katlanarak arttığı bir ojeden bahsedeceğim. İngiliz marka Morgan Taylor'ın 5 Free yani içeriği temiz ojelerinden, benim en sevdiğim altın pembe, platin pembe tonlarda 'No Way Rosé'.
Morgan Taylor'ın ülkemizde satışta olduğunu geçtiğimiz hafta gittiğimiz Güzellik ve Bakım Fuarında keşfettik.( Keşfettiğimiz ve incelediğimiz diğer markaları da merak ettiyseniz en altta yazıya link bırakacağım.)
Stanttaki renkler mükemmeldi. Hem en temel kullanıma uygun renklerin engüzel tonları hem de en orijinal bakışları hapseden tonlar mevcuttu. Benimse gözümü ve gönlümü esir eden renk şu anda yazısını hazırladığım renk oldu.
Rengin şişede duruşuna öyle aşık oldum ki 1 hafta boyunca sadece gözümle sevdim, fotoğrafladım, kullanmaya kıyamadım. Sürdüğümde ise aşkım tek kelimeyle katlandı. Aşkımı zaten bu posttaki fotoğraf sayısından da anlayabilirsiniz.
Yapısı ince fakat içinde mikro simler var ve bu yapıyı orta yoğunluğa çekiyor. Yalnız bu sizi korkutmasın asla ağdalı bir yapıda değil.
Fırçası çok güzel, tırnağa rahatça yayılıyor, tırnak genişliğinize göre tek hamlede sürebilme imkanı veriyor.
Ürün tek katta rengini veriyor, ikinci katla daha yoğun bir renk elde ediyorsunuz.
Kuruma hızı çok yüksek, 1 dakikada ojeler kurumuştu. İkinci katta bu hız maksimum 2 dakikaya çıkmıştır. Gecenin bir yarısı sürüp yattım ve yastık çarşaf izi hiçbir şekilde olmamıştı.
Sedefli ve mikro simli ojelerde zaman zaman karşılaştığım fırça izi sorunu oluşmadı. Hatta son parmağımı boyarken çolaklığım tutup ojeyi tırnağımda bir oraya bir buraya çekiştirerek sürdüm fakat yine de pürüzsüz kurudu.
Yine bazen simli ve mikro simli ojelerde olabilen pürüzlü doku yok, saten gibi; çok parlak ve pürüzsüz.
Altına base coat üstüne top coat, kuruması için sprey kullanmadan uygulanması, kalıcılığı ve kuruma hızı ile gönlümü fethetti.
Rengi; her ne kadar fotoğraflarda yakalayamamış olsam da, ışığa göre platin pembeden altın pembeye dönüşen yansımalarıyla çoktan en sevdiğim ojeler klasmanına girdi. Hem asil hem de eğlenceli hem de seksi bir ton bence. Ama ben rose-gold her şeye zaafı olan biriyim; çok da objektif göremiyor olabilirim. :)
Sadece renk değil marka olarak da performansından çok memnun kaldığım için rahatlıkla gözümü diğer renklerine dikebilirim; hatta diktim bile, listemde bu defa nefesimi kesen Under The Stars rengi var. Fuarda görsem onu da alırdım.
Normal satış fiyatı 38TL olan bu ojeyi ben fuar indirimiyle 26TL'ye aldım. Eğer diğer renkleri incelemek ve satın almak isterseniz, Morgan Taylor ojelerini www.kozmetikpro.com 'da bulabilirsiniz.
Güzellik ve Bakım fuarı ile ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Bir sonraki 'ocağıma nasıl incir ağacı diktim?' hikayemde görüşmek üzere
Sevgiler,
Zeynep.
Morgan Taylor - No Way Rosé Oje
Merhaba!
Bugün sizlere ilk görüşte aşk yaşadığım, sonrasında aşkımın katlanarak arttığı bir ojeden bahsedeceğim. İngiliz marka Morgan Taylor'ın 5 Free yani içeriği temiz ojelerinden, benim en sevdiğim altın pembe, platin pembe tonlarda 'No Way Rosé'.
Morgan Taylor'ın ülkemizde satışta olduğunu geçtiğimiz hafta gittiğimiz Güzellik ve Bakım Fuarında keşfettik.( Keşfettiğimiz ve incelediğimiz diğer markaları da merak ettiyseniz en altta yazıya link bırakacağım.)
Stanttaki renkler mükemmeldi. Hem en temel kullanıma uygun renklerin engüzel tonları hem de en orijinal bakışları hapseden tonlar mevcuttu. Benimse gözümü ve gönlümü esir eden renk şu anda yazısını hazırladığım renk oldu.
Rengin şişede duruşuna öyle aşık oldum ki 1 hafta boyunca sadece gözümle sevdim, fotoğrafladım, kullanmaya kıyamadım. Sürdüğümde ise aşkım tek kelimeyle katlandı. Aşkımı zaten bu posttaki fotoğraf sayısından da anlayabilirsiniz.
Yapısı ince fakat içinde mikro simler var ve bu yapıyı orta yoğunluğa çekiyor. Yalnız bu sizi korkutmasın asla ağdalı bir yapıda değil.
Fırçası çok güzel, tırnağa rahatça yayılıyor, tırnak genişliğinize göre tek hamlede sürebilme imkanı veriyor.
Ürün tek katta rengini veriyor, ikinci katla daha yoğun bir renk elde ediyorsunuz.
Kuruma hızı çok yüksek, 1 dakikada ojeler kurumuştu. İkinci katta bu hız maksimum 2 dakikaya çıkmıştır. Gecenin bir yarısı sürüp yattım ve yastık çarşaf izi hiçbir şekilde olmamıştı.
Sedefli ve mikro simli ojelerde zaman zaman karşılaştığım fırça izi sorunu oluşmadı. Hatta son parmağımı boyarken çolaklığım tutup ojeyi tırnağımda bir oraya bir buraya çekiştirerek sürdüm fakat yine de pürüzsüz kurudu.
Yine bazen simli ve mikro simli ojelerde olabilen pürüzlü doku yok, saten gibi; çok parlak ve pürüzsüz.
Altına base coat üstüne top coat, kuruması için sprey kullanmadan uygulanması, kalıcılığı ve kuruma hızı ile gönlümü fethetti.
Rengi; her ne kadar fotoğraflarda yakalayamamış olsam da, ışığa göre platin pembeden altın pembeye dönüşen yansımalarıyla çoktan en sevdiğim ojeler klasmanına girdi. Hem asil hem de eğlenceli hem de seksi bir ton bence. Ama ben rose-gold her şeye zaafı olan biriyim; çok da objektif göremiyor olabilirim. :)
Sadece renk değil marka olarak da performansından çok memnun kaldığım için rahatlıkla gözümü diğer renklerine dikebilirim; hatta diktim bile, listemde bu defa nefesimi kesen Under The Stars rengi var. Fuarda görsem onu da alırdım.
Normal satış fiyatı 38TL olan bu ojeyi ben fuar indirimiyle 26TL'ye aldım. Eğer diğer renkleri incelemek ve satın almak isterseniz, Morgan Taylor ojelerini www.kozmetikpro.com 'da bulabilirsiniz.
Güzellik ve Bakım fuarı ile ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Bir sonraki 'ocağıma nasıl incir ağacı diktim?' hikayemde görüşmek üzere
Sevgiler,
Zeynep.
Dayanamadım okudum! Yok ben alırım bu ojeyi, şansı yok yani... ama dediğim gibi, Nisan sonunda ödül olarak :)) Güle güle kullan! Ba-yıl-dım!
YanıtlaSilhahaha iyi ki okudun Başakcım çünkü çok memnun kaldım bu ojeden! Nisan sonu ödülü olarak çok uygun bir renk bahar güneşiyle renginin güzelliği daha net ortaya çıkar :)) senin de yorumlarını merakla bekliyorum. Sevgiler!
SilZeynep