1 ürün 2 Yorum,
"2-3 senedir güneş yağı kokan parfümlere karşı aşırı bir zaafım var. Ülkemize geldiği zamanlara bu zaafımı Guerlain Terracotta Le Parfum ile kapatmıştım ancak kendisi sınırlı üretimdi ve halihazırda pahalı bir parfümdü. Ancak mis gibi kokuyordu, ara ara aklıma geliyordu hüzünleniyordum falan." diye başlamıştım yazıma. Aradan 3 gün geçti, şimdi daha detaylı yorumlayabilirim :)
İlk sıktığınız anda tiare çiçeğinin(tahiti gardenyası) yoğun kokusunu hissediyorsunuz. Onunla birlikte gizlice vanilya notası göz kırpıyor size, ylang-ylang ve hindistan cevizi notaları henüz bu noktada sessizce kendi sıralarını bekliyorlar. Tiare çiçeğinin yoğunluğu azaldıkça yavaş yavaş onlar da öne çıkıyorlar. Bu noktada benim burnuma, fragrantica'da yazılan içeriğin haricinde neden bilmiyorum aloe vera kokusu da geliyor.
Ama bu koku, sadece kıyafetime sıktığımda geliyor işin ilginç tarafı. Tenime sıktığımda almadığım bir nota.
Tendeki duruşu ile kıyafetteki duruşu hafif farklı oldu bende. Tenimde bir süre sonra gerçek anlamda güneş yağı kokar ve beni mest ederken, kıyafetimdeki duruşunu bir o kadar mesafeli buldum kendime. Benimki gibi orta nem oranına sahipseniz, kullandığınız her parfümde teniniz inatla çiçek notalarını(en dipte olsalar bile) bulup çıkarıyorsa deneyimlerimiz az çok benzer olacaktır.
Guerlain Terracotta Le Parfum ile kıyaslayacak olursak;
İçerik olarak Guerlain Terracotta Le Parfum daha zengin içeriğe sahip ve daha başarılı harmanlanmış. Ondaki bergamot ve portakal çiçeği notası tiare çiçeğinin yoğun kokusunu hafifletip, ilk sıkışta burnumuzu yormayı engellemiş ve bu sayede kokunun her notasına vakıf olabilmemizi sağlamış. Yves Rocher Monoi parfümünde ise ilk sıkıştaki yoğunluk bir süre kokunun burnunuza göre oturmasını engelliyor. Ancak bu durum kısa bir süre sonra değişiyor. Aradaki fiyat farkına bakacak olursak bu durum çok da sıkıntı değil yani.
Yine benim tenimde, kalıcılık olarak çok farklı performans sergilemediler. Hemen hemen aynıydı kalıcılıkları. Ama özellikle, bunu iki parfüm için de söylüyorum, bu kokuları yaz akşamlarında daha zevkle kullanacaksınız zira gün içerisinde aşırı terleyen bir insansanız teninizden kaybolabiliyor. Üzülmeyin, serinin yağı bunun için var bence :) Ben kalıcılığını arttırmak ve güneş yağı kokusunu daha fazla hissetmek için duştan sonra önce yağını sürünüyor emilmesini bekliyor sonra parfümü sıkıyorum.
Yağı saçınız için de kullanabileceğiniz için ensedeki saç diplerinize de gönül rahatlığıyla sürebilirsiniz. Kıyafet üzerinde çok kalıcı, şu an kokladığımda ylang ylang baskın kalmış kıyafetimde. Ancak tenimden puf diye uçup gitmiş ki bunu da 20 Ağustos gününün aşırı terleten nemine bağlıyorum. Belki az da olsa tenimde kalabilirdi yani.
*Güncelleme* Aldığım günden beri ilk defa serin bir havada kullanma şansım oldu, terlemedim, tenimde durdu ve duruşunu deneyimleme şansım oldu böylece. Tenimde duran koku aşırı hoş bir vanilya ve yasemindi. Ara ara hindistancevizi kokusu da geliyordu burnuma. Yapay olmadığını söyleyebilirim zira saçıma hindistancevizi yağı ile maske yaptığım zamanlarda nasıl bir koku alıyorsam öyle bir koku geliyor.
Bence bu bir dupe mu? Evet %80 dupe. Tekrar alır mıyım? Seri kaldırılmazsa evet.
Sanırım bu benim ilk parfüm yazım olacak, Ece'nin yanında parfümden söz edecek yetkinliğin 'y'si bende bulunmasa da yine sevgili Ece sayesinde haberdar olduğum bu parfüm ile ilgili deneyimlerimi amatör hevesle ve biraz sohbet havasında paylaşmak istedim. Sohbetini çekemem diyorsanız, parfümü direkt anlattığım kısımlar italik yazı tipine sahip. :)
Ece bu parfümden bahsettiği sırada ben tatil hayalleri ve planları yapıyordum; deniz kenarı, güneş yağı, deniz, güneş kelimelerinin bu parfümün tanımında geçtiğini görür görmez almam gerektiğine karar vermiştim bile; zira o kelimeler benim parfümde olmasa da hayattaki ihtiyacımdı (güneşle mesafeli ve seviyeli olarak tabii! :) )
Ben maalesef korkunç alerjileri, migreni ve koku hassasiyeti olan bir bünyeyim. Bırakın 'blind buy' yapmayı, bir koku ilk anda kokladığımda hoşuma gitti diye gözümü karartıp alamam; zira yarım saat sonra o koku bende istifraya sebep olacak kadar mide bulantısı ve/veya migren yaratabilir. Hatta kokuyu çok sevsem, bende bir sıkıntıya sebep olmasa dahi, aynı kokuyu belli bir süre sürekli olarak alırsam yine mide bulantısı ve baş ağrısı yapabilir; sonra o parfüm bir köşede kalmaya birilerine hibe edilmeye maruz kalır. Bunun bir örneği çok hafif ve fresh olan D&G Light Blue diyebilirim.
Bunun yanı sıra oldukça garip bir tenim var, bir perfümdeki en garip notaları bulup çıkartabiliyorum; enerjik ve hafif bir parfümde bile içinde pudralı bir nota varsa tutup yakalar kokuyu bambaşka bir yere sürükleyebilir tenim. Mesela son çıkan Paco Rabanne - Olympea isimli parfüm şişesinde ne kadar sevimli kokuyorsa tenimde bir o kadar 65 yaş üstü parfüm gibi koktu.
Hal bu olunca her parfümü mutlaka denemeli, zaman vermeli ve hem oturan kokuyu hem de bende olumsuz bir şey tetikliyor mu diye bakmalıyım.
Aynı şeyi Ece'yle konuşmamızın hemen ertesi günü Yves Rocher mağazasına giderek gerçekleştirdim. Kokunun kalıcılığını, değişimini en hızlı ve rahat takip ettiğim yer kol eklemlerimin iç kısmıdır; parfümü sıktıktan sonra çalışanlarla başka ürünler ve parfümler üzerine sohbet ederken çalışan bey "Bu parfümler gerçekten kalıcıdır" diyerek üstüme yazımızın starını boca edince olay bende orada koptu. Mağazadan ayrılıp farklı dükkanlara bakarken sıkılan koku resmen beni takip etti, parfümün silajını etten kemikten bir varlıkmışcasına hissediyordum; bu da benim aynı kokuyu sürekli alınca midemin kalkması sorunsalını tetikledi ve eve gelip duş almayı iple çektim. Günün sonunda bu parfümün bana uygun olup olmadığını sorgularken diğer yandan da günün başında aklımda olan 2 soruya cevap kazanıştım. Birincisi bu parfümün silajı yüksekti, ki bu önemli ve güzel bir ayrıntıydı (şişeyi boca etmediğiniz sürece) diğeri ise parfümün kalıcılığı oldukça başarılıydı, çünkü duşta çitilendikten sonra bile kollarımdan parfümün kokusunu alabiliyordum.
Parfümle ilgili çelişkili bir durum yaşayınca araya birkaç gün koyup tekrar denemeye karar verdim; bu sefer kararında uygulama ve gerekli zamanı verince bende herhangi bir hassasiyet yaratmadığı ortaya çıktı ve hemen alınacaklar listeme girdi.
Monoi Eau des Vahines'in notaları;
Ylang ylang
Vanilya
Hindistancevizi
Tiare
Benim tenimde en çok açığa çıkan notalar Tiare ve Vanilya oldu; Hindistancevizi daha altta ve hafif kalırken Ylang Ylang'ı pek fark edemedim. Hindistancevizinin diğer notalar tarafından baskılanması sonucu bende bu koku deniz kenarı hissiyatı yaşatamadı. Ben bu his beklentisiyle almışken yaşattığı deneyim daha farklı oldu, fakat kesinlikle hayal kırıklığı değil! Bu parfümün tenimde duruşu, bu kokuyu tenimde kokladığımda çağrıştırdığı şey tam olarak "Güneş yağıyla tüm gün güneşlenmiş,o koku tenine işlemişken eve gelip çiçekli bir duş jeliyle yıkanıp sonrasında süslenip sıcak bir gün batımında denizin kenarında ama tropik yeşilliklerin içinde bir yere gitmek" gibi. Oldukça detaylı bir çağrışım ama kokunun sıcaklığını, freshliğini, çiçeksiliği de bu çağrışımıma birebir uyuyor.
Parfüm müthiş bir değişime uğramıyor; tabii ki önümüzdeki bir saat içinde bazı notaları tenimiz daha fazla kavrıyor fakat direkt koklayıp alsanız da eve geldiğinizde sizi şaşkınlığa ya da hayal kırıklığına uğratmayacak bir parfüm.
Kalıcılık kokusunda ben gerçekten beğendim; gün sonunda solsa da kokusunu hala alabiliyorum, bu sefer kalan kokuda yasemin egemenliğini sürüyor. Özellikle de Ece'nin dediği gibi altına Monoi de Tahiti Saç&Vücut yağını veya kuru yağını alır, kullanırsanız kokusunun kalıcılığı oldukça artacaktır. -ki bu ürünler de çok başarılılar!-
Bu arada geçtiğimiz ay tesadüfi bir şekilde keşfettiğim bir durumu da sizinle paylaşmak istiyorum; menstural dönemlerinizde (veya tam tersi yumurtlama döneminizde) kalıcılığıyla yüksek performans gösteren parfümleriniz bile uçup gidebiliyor; en azından bende bu şekilde oluyor. Esans kazanına bile atsanız 1 saat sonra cildim onu nötrler :)
Regl tarihime 4-5 gün kala kullandığımda bu parfümünde kalıcılığı oldukça azaldı. Siz de böyle bir durum yaşıyor musunuz diye regl ve yumurtlama dönemlerinizi takip edip parfüm test etme günlerinizi veya ne zamanlar yanınıza parfüm almanız gerektiğini çözebilirsiniz. Regl tarihleri dışında ise kalıcılık ve silaj konusunda dert yaşamadım.
Bu parfüm indirim dönemiyle beraber uygun fiyatı daha da uygun olan, aldığıma memnun olduğum, yazlar için biçilmiş kaftan; kış ayları içinse yaz ayları için hayaller kurdurtacak bir ürün. Bu tür kokulardan hoşlanan herkese tavsiye ederim. Ürün 100ml ve şu anda indirimle 42,90TL'ye Yves Rocher mağazalarında ve online sitelerinde mevcut.
Umarız bu yazı hoşunuza gitmiştir,
Bir sonraki 1 Ürün 2 Yorum yazımızda görüşmek üzere,
Sevgiler!
Ece&Zeynep
1 Ürün 2 yorum: Yves Rocher Monoi Eau des Vahines *Dupe Alert*
"2-3 senedir güneş yağı kokan parfümlere karşı aşırı bir zaafım var. Ülkemize geldiği zamanlara bu zaafımı Guerlain Terracotta Le Parfum ile kapatmıştım ancak kendisi sınırlı üretimdi ve halihazırda pahalı bir parfümdü. Ancak mis gibi kokuyordu, ara ara aklıma geliyordu hüzünleniyordum falan." diye başlamıştım yazıma. Aradan 3 gün geçti, şimdi daha detaylı yorumlayabilirim :)
İlk sıktığınız anda tiare çiçeğinin(tahiti gardenyası) yoğun kokusunu hissediyorsunuz. Onunla birlikte gizlice vanilya notası göz kırpıyor size, ylang-ylang ve hindistan cevizi notaları henüz bu noktada sessizce kendi sıralarını bekliyorlar. Tiare çiçeğinin yoğunluğu azaldıkça yavaş yavaş onlar da öne çıkıyorlar. Bu noktada benim burnuma, fragrantica'da yazılan içeriğin haricinde neden bilmiyorum aloe vera kokusu da geliyor.
Ama bu koku, sadece kıyafetime sıktığımda geliyor işin ilginç tarafı. Tenime sıktığımda almadığım bir nota.
Tendeki duruşu ile kıyafetteki duruşu hafif farklı oldu bende. Tenimde bir süre sonra gerçek anlamda güneş yağı kokar ve beni mest ederken, kıyafetimdeki duruşunu bir o kadar mesafeli buldum kendime. Benimki gibi orta nem oranına sahipseniz, kullandığınız her parfümde teniniz inatla çiçek notalarını(en dipte olsalar bile) bulup çıkarıyorsa deneyimlerimiz az çok benzer olacaktır.
Guerlain Terracotta Le Parfum ile kıyaslayacak olursak;
İçerik olarak Guerlain Terracotta Le Parfum daha zengin içeriğe sahip ve daha başarılı harmanlanmış. Ondaki bergamot ve portakal çiçeği notası tiare çiçeğinin yoğun kokusunu hafifletip, ilk sıkışta burnumuzu yormayı engellemiş ve bu sayede kokunun her notasına vakıf olabilmemizi sağlamış. Yves Rocher Monoi parfümünde ise ilk sıkıştaki yoğunluk bir süre kokunun burnunuza göre oturmasını engelliyor. Ancak bu durum kısa bir süre sonra değişiyor. Aradaki fiyat farkına bakacak olursak bu durum çok da sıkıntı değil yani.
Yine benim tenimde, kalıcılık olarak çok farklı performans sergilemediler. Hemen hemen aynıydı kalıcılıkları. Ama özellikle, bunu iki parfüm için de söylüyorum, bu kokuları yaz akşamlarında daha zevkle kullanacaksınız zira gün içerisinde aşırı terleyen bir insansanız teninizden kaybolabiliyor. Üzülmeyin, serinin yağı bunun için var bence :) Ben kalıcılığını arttırmak ve güneş yağı kokusunu daha fazla hissetmek için duştan sonra önce yağını sürünüyor emilmesini bekliyor sonra parfümü sıkıyorum.
Yağı saçınız için de kullanabileceğiniz için ensedeki saç diplerinize de gönül rahatlığıyla sürebilirsiniz. Kıyafet üzerinde çok kalıcı, şu an kokladığımda ylang ylang baskın kalmış kıyafetimde. Ancak tenimden puf diye uçup gitmiş ki bunu da 20 Ağustos gününün aşırı terleten nemine bağlıyorum. Belki az da olsa tenimde kalabilirdi yani.
*Güncelleme* Aldığım günden beri ilk defa serin bir havada kullanma şansım oldu, terlemedim, tenimde durdu ve duruşunu deneyimleme şansım oldu böylece. Tenimde duran koku aşırı hoş bir vanilya ve yasemindi. Ara ara hindistancevizi kokusu da geliyordu burnuma. Yapay olmadığını söyleyebilirim zira saçıma hindistancevizi yağı ile maske yaptığım zamanlarda nasıl bir koku alıyorsam öyle bir koku geliyor.
Bence bu bir dupe mu? Evet %80 dupe. Tekrar alır mıyım? Seri kaldırılmazsa evet.
Sanırım bu benim ilk parfüm yazım olacak, Ece'nin yanında parfümden söz edecek yetkinliğin 'y'si bende bulunmasa da yine sevgili Ece sayesinde haberdar olduğum bu parfüm ile ilgili deneyimlerimi amatör hevesle ve biraz sohbet havasında paylaşmak istedim. Sohbetini çekemem diyorsanız, parfümü direkt anlattığım kısımlar italik yazı tipine sahip. :)
Ece bu parfümden bahsettiği sırada ben tatil hayalleri ve planları yapıyordum; deniz kenarı, güneş yağı, deniz, güneş kelimelerinin bu parfümün tanımında geçtiğini görür görmez almam gerektiğine karar vermiştim bile; zira o kelimeler benim parfümde olmasa da hayattaki ihtiyacımdı (güneşle mesafeli ve seviyeli olarak tabii! :) )
Ben maalesef korkunç alerjileri, migreni ve koku hassasiyeti olan bir bünyeyim. Bırakın 'blind buy' yapmayı, bir koku ilk anda kokladığımda hoşuma gitti diye gözümü karartıp alamam; zira yarım saat sonra o koku bende istifraya sebep olacak kadar mide bulantısı ve/veya migren yaratabilir. Hatta kokuyu çok sevsem, bende bir sıkıntıya sebep olmasa dahi, aynı kokuyu belli bir süre sürekli olarak alırsam yine mide bulantısı ve baş ağrısı yapabilir; sonra o parfüm bir köşede kalmaya birilerine hibe edilmeye maruz kalır. Bunun bir örneği çok hafif ve fresh olan D&G Light Blue diyebilirim.
Bunun yanı sıra oldukça garip bir tenim var, bir perfümdeki en garip notaları bulup çıkartabiliyorum; enerjik ve hafif bir parfümde bile içinde pudralı bir nota varsa tutup yakalar kokuyu bambaşka bir yere sürükleyebilir tenim. Mesela son çıkan Paco Rabanne - Olympea isimli parfüm şişesinde ne kadar sevimli kokuyorsa tenimde bir o kadar 65 yaş üstü parfüm gibi koktu.
Hal bu olunca her parfümü mutlaka denemeli, zaman vermeli ve hem oturan kokuyu hem de bende olumsuz bir şey tetikliyor mu diye bakmalıyım.
Aynı şeyi Ece'yle konuşmamızın hemen ertesi günü Yves Rocher mağazasına giderek gerçekleştirdim. Kokunun kalıcılığını, değişimini en hızlı ve rahat takip ettiğim yer kol eklemlerimin iç kısmıdır; parfümü sıktıktan sonra çalışanlarla başka ürünler ve parfümler üzerine sohbet ederken çalışan bey "Bu parfümler gerçekten kalıcıdır" diyerek üstüme yazımızın starını boca edince olay bende orada koptu. Mağazadan ayrılıp farklı dükkanlara bakarken sıkılan koku resmen beni takip etti, parfümün silajını etten kemikten bir varlıkmışcasına hissediyordum; bu da benim aynı kokuyu sürekli alınca midemin kalkması sorunsalını tetikledi ve eve gelip duş almayı iple çektim. Günün sonunda bu parfümün bana uygun olup olmadığını sorgularken diğer yandan da günün başında aklımda olan 2 soruya cevap kazanıştım. Birincisi bu parfümün silajı yüksekti, ki bu önemli ve güzel bir ayrıntıydı (şişeyi boca etmediğiniz sürece) diğeri ise parfümün kalıcılığı oldukça başarılıydı, çünkü duşta çitilendikten sonra bile kollarımdan parfümün kokusunu alabiliyordum.
Parfümle ilgili çelişkili bir durum yaşayınca araya birkaç gün koyup tekrar denemeye karar verdim; bu sefer kararında uygulama ve gerekli zamanı verince bende herhangi bir hassasiyet yaratmadığı ortaya çıktı ve hemen alınacaklar listeme girdi.
Monoi Eau des Vahines'in notaları;
Ylang ylang
Vanilya
Hindistancevizi
Tiare
Benim tenimde en çok açığa çıkan notalar Tiare ve Vanilya oldu; Hindistancevizi daha altta ve hafif kalırken Ylang Ylang'ı pek fark edemedim. Hindistancevizinin diğer notalar tarafından baskılanması sonucu bende bu koku deniz kenarı hissiyatı yaşatamadı. Ben bu his beklentisiyle almışken yaşattığı deneyim daha farklı oldu, fakat kesinlikle hayal kırıklığı değil! Bu parfümün tenimde duruşu, bu kokuyu tenimde kokladığımda çağrıştırdığı şey tam olarak "Güneş yağıyla tüm gün güneşlenmiş,o koku tenine işlemişken eve gelip çiçekli bir duş jeliyle yıkanıp sonrasında süslenip sıcak bir gün batımında denizin kenarında ama tropik yeşilliklerin içinde bir yere gitmek" gibi. Oldukça detaylı bir çağrışım ama kokunun sıcaklığını, freshliğini, çiçeksiliği de bu çağrışımıma birebir uyuyor.
Parfüm müthiş bir değişime uğramıyor; tabii ki önümüzdeki bir saat içinde bazı notaları tenimiz daha fazla kavrıyor fakat direkt koklayıp alsanız da eve geldiğinizde sizi şaşkınlığa ya da hayal kırıklığına uğratmayacak bir parfüm.
Kalıcılık kokusunda ben gerçekten beğendim; gün sonunda solsa da kokusunu hala alabiliyorum, bu sefer kalan kokuda yasemin egemenliğini sürüyor. Özellikle de Ece'nin dediği gibi altına Monoi de Tahiti Saç&Vücut yağını veya kuru yağını alır, kullanırsanız kokusunun kalıcılığı oldukça artacaktır. -ki bu ürünler de çok başarılılar!-
Bu arada geçtiğimiz ay tesadüfi bir şekilde keşfettiğim bir durumu da sizinle paylaşmak istiyorum; menstural dönemlerinizde (veya tam tersi yumurtlama döneminizde) kalıcılığıyla yüksek performans gösteren parfümleriniz bile uçup gidebiliyor; en azından bende bu şekilde oluyor. Esans kazanına bile atsanız 1 saat sonra cildim onu nötrler :)
Regl tarihime 4-5 gün kala kullandığımda bu parfümünde kalıcılığı oldukça azaldı. Siz de böyle bir durum yaşıyor musunuz diye regl ve yumurtlama dönemlerinizi takip edip parfüm test etme günlerinizi veya ne zamanlar yanınıza parfüm almanız gerektiğini çözebilirsiniz. Regl tarihleri dışında ise kalıcılık ve silaj konusunda dert yaşamadım.
Bu parfüm indirim dönemiyle beraber uygun fiyatı daha da uygun olan, aldığıma memnun olduğum, yazlar için biçilmiş kaftan; kış ayları içinse yaz ayları için hayaller kurdurtacak bir ürün. Bu tür kokulardan hoşlanan herkese tavsiye ederim. Ürün 100ml ve şu anda indirimle 42,90TL'ye Yves Rocher mağazalarında ve online sitelerinde mevcut.
Umarız bu yazı hoşunuza gitmiştir,
Bir sonraki 1 Ürün 2 Yorum yazımızda görüşmek üzere,
Sevgiler!
Ece&Zeynep
Bu parfüm gittiğim mağazada kalmamıştı, ben alamadım. Gerçekten merak ettiğim bir koku... İkinizde ne güzel anlatmışsınız, koşarak Yves Rocher bulasım geldi :)
YanıtlaSilBlanacığım, kesinlikle koklamanı öneririm. Tenine sıkıp biraz bekle almadan evvel, ilk anda koku çarpıyor çünkü doğru bir karar veremeyebilirsin o an. Kışın deniz ve tatil özlemimi dindirmek için sıkıp sıkıp koklayacağım gibi. :)
SilÇok teşekkürler, ben acemiyim ama Ece parfüm anlatmak konusunda efsane iyidir, o yüzden parfüm sekmesi hep onun yazılarıyla dolu. Kendisinin birkaç arkadaşıma parfüm aldırtmışlığı vardır yazılarıyla :))
Sevgiler!
Ay burnu zar zor koku alan biri olarak bu yazı bende Aristo okuyormuşum hissi uyandırdı, cahilliğimin altında ezildim! Ne güzel anlatmışsınız ikiniz de; ama evet, Ece aşmış yani! Çok isterdim bir kokuyu böyle tarif edebilmeyi; ben "güneş yağı gibi kokuyo yaa çok tatlı!" diye anlatabiliyorum "en fazla" :)))
YanıtlaSilNeyse, daha az entellektüel olarak, Yves Rocher'nin aynı isimli yağının kokusuna bayılmış biri olarak bu parfümü alacağımı biliyordum, indirimdeyken kaçırmadım. Ece'nin dediği gibi, ilk sıkıldığında biraz çarpıyor insana ama sonra benim tenime de çok güzel oturdu ve sıkalı 3 saat olmasına rağmen ben de hala tenimden hafif hafif kokusunu alabiliyorum (aldığım kokunun notasını falan bilmiyorum tabii :D). Yalnız böyle saç diplerime falan sürmek için yağını da almam gerekecek, neyse ki Nuxe'üm yeni bitti, bahanem var :)))
Şahane bir inceleme yazısı olmuş, hayranlıkla okudum. Ben bi gidip burun ameliyatı olup geleyim...
Sevgiler!
Hahahahha Başakcım çok güldüm ya, ne demek istediğini çok iyi anlıyorum! Ben de koku tanımı notaları konusunda zır cahildim adeta; Ece'nin ve erkek arkadaşının yanında piştim resmen! İkisi de parfüm gurmesi zira :)) İçerik okumak ve cilt bakım ürünlerinde var şimdi o risto okuyor hissim :)
SilBence almakla çok iyi yapmışsın, koku güzel fiyat cazip! Yağını almanı kesinlikle öneririm; cildi nasıl yumuşacık yapıyor yağlı bırakmadan; anlatamam! Saçlarım için de farklı şekillerde kullanıyorum. Her şeyi burada anlatıp heyecanı kaçırmayayım :)
Bu arada burnu dekor olsun diye duranlar kulubünde ben de varım; arada spor olsun diye koku alıyor. Koca boyutunu düşününce çok ayıp ediyor.
Çok öpüyorum,
Sevgiler!
yazılanlar için çok teşekkürler, şımardım :) Zeynep ne kadar mütevazı davransa da onun yazılarını okuduktan sonra tadı damağımda kalıyor. Zeynep'in lookbook yazıları gümbür gümbür geliyor bu arada ^^ spoiler vermeyeyim ama ben bayıldım. sevgiler :)
SilAy Zeynep :))) Cidden ya, nolurmuş burunlarımız az minnoş olsaymış madem ki işe yaramayacaklarmış :)))
SilBu aradai Ece'nin spoiler verdiği kombinleri heyecanla bekliyorum, tırınırııım :)
Vallahi burnumdan deviasyon ve burun etleri için ameliyat oldum 7 sene evvel, yine eski haline dönmüş, kemik bile! Bari estetik olsaydım daölçeği küçülseydi!
SilEce'cim sağolsun hep beni fazla güzel görür, kombin postları bence normal ama Çeşme'nin yarattığı arka planlar güzel oldu =)
Hakikaten harika tarif etmişsiniz yağın kokusunu bilen biri olarak bunu da net hayal ettim ;)) istek listemde zaten var İstanbul 'a döner dönmez alacağım ;)
YanıtlaSilMutlaka alın İremcim, hele tatil dönüşü sendromunu hafifletebilir bence, biraz bu parfümü sıkıp 2-3 dakika gözleri kapatarak kendinizi tatilde hayal edebilirsiniz! :)
SilSevgiler!
Gerçekten özlemişim uzun uzun yazan birini okumayı ! Ne kadar güzel anlatmışsınız (almak için kendime bahane buldum :D ) Parfümlere , bakım yağlarına ciddi bir zaafım var hele ki detaylara inildiğinde direk hani nerede alsak ya kısmına odaklanıyorum ^^ Güle güle kullan , sevgiler <3
YanıtlaSilUzun uzun yazmak resmi mottomuz, kısa yazamıyoruz; umarım okuyayım derken pc başında ölümlere sebebiyet vermemişizdir :( Çok güzel ve kullanışlı bir yağ, almak için bahane çok yani eheh ^_^ özellikle de indirimde mutlaka bir göz at derim! :)
SilSevgiler!