benefit,

Makyaj: No Makeup Makeup & Sohbet

03:29 Unknown 14 Comments



Merhaba!
Makyaj serimizde bugün çok hevesle denemek istediğim, ve yine oluştururken Marie Antoinette'ten ilham aldığım bir no makeup makeup/yokmuş gibi makyaj yaptım. Bu makyajı yaparken aklımda hep güneşin ışıldadığı buz gibi bir kış sabahında bembeyaz ipek çarşaflara sarınmış, penceresinden Versaille'ın muhteşem bahçesini izleyen bir Antoinette vardı. Versaille'da çarşaflara sarınmış olmasa da bu makyajımla bütünleştirdiğim Modern Antoinette Outfit post'umu buradan görüntüleyebilirsiniz. 


Kafamda canlandırırken normal geliyor da, anlatınca deli galiba diye düşünmüyor değilim kendi hakkımda. Neyse, "ne diyor bu değişik?" diyenler için açıklayayım; yazar burada soğuk ama aydınlık bir makyaj yaratmak istediğini anlatıyor. Benim de, bence tam olarak yaptığım buydu. Sanırım söz konusu yazar kendim olduğum için ne istediğimi anlamışım. Gülmeyin, insanın ne istediğini bilmesi önemli, bir düşünürseniz (ne istediğini bilmeyip sizi çıldırtan bir takım insanlar olmadı mı hiç hayatınızda?:)) )

Yazının makyajdan sonrasında başlıkta yazara ayıp olmasın diye adeta Youtuber'mışımcasına 'Sohbet' dediğim bir monolog var, haberiniz olsun; makyajla ilgili kısım bitince uyarıyorum, sonrasını okumamakta serbestsiniz.

Gelelim makyaja, no makeup makeup deyince insan bir "Oh negzel 5 dakikada yapar çıkarım" diye düşünüyor; ama kaz'ın ayağı öyle değil! Yokmuş gibi makyajın yokmuş gibi durması için, 1. cildinize iyi bakmalı, 2. cildinizi makyaja iyi hazırlamalısınız. 1. adımda sıkıntı olunca iş maalesef uzuyor.
Rozesa yüzünden sıkıntılı cildimde ben de uzunca bir süre cildime ürünleri yedirmekle uğraştım.

İşe ilk olarak dudaklarımı nemlendirmekle başladım ki ruju dudaklarıma sürdüğümde herhangi bir kuruluk ya da çatallanmada toplanıp kendini belli etmesin. Bunun içinde canımın içi biricik  Bomb Cosmetics Strawberry Daiquiri Lip Balm tercihim oldu tabii ki. Buraya garip bir bilgi sıkıştırayım, bu lip balm'ı hep fırçayla kullandım, ama hep! Geçen gün elim temizken parmağımla uygulayayım dedim; fakat fırçayla uygulaması yüzlerce kat daha iyi sonuç veriyor. Ürün fırçaya daha hızlı ve homojen geliyor ve dudağa daha homojen ve güzel yayılıyor ve kalıcılığı daha uzun süre oluyor.



Göz makyajımda, işe ilk olarak Mac Painterly ile göz kapaklarımı nötrlemekle başladım. Painterly benim göz kapaklarımdan daha açık bir ton olmadığından oldukça gerçekçi bir görünüm elde ettim, sadece kılcal damarları aradan çıkartmış olduk. 
Maskara olarak ilk çıktığı anda sırf şu makyaj için deli gibi istediğim, tek katta tam bir yok gibi makyaj maskarası olan ve aynı zamanda da maskara bazı görevi gören They're Real Tinted Primer Maskara'yı tek kat hafifçe üst kirpiklerime uyguladım. Daha sonrasında temiz bir maskara fırçasıyla daha doğal gözükmesini istediğim kısımları hafifçe taradım.fırçada kalan fazlalığı alt kirpiklerimin köklerine yakın olan kısmına hafifçe tampon hareketlerle bıraktım. Ayrıca bu maskarayı yine kaşlarımıdaha dolgun ve gür görünmesi için kaşlarımda da kullandım.
Pastel ten rengi göz kalemini alt göz kapağının içine (sahi buraya ne deniyordu? yorumlarda söylerseniz sevinirim :) ) uygulayarak gözleri daha aydınlık daha büyük ve daha uyanık göstermeyi amaçladım. 



Ten makyajında Nyx Hd Concealer 02 ve 11 renklerini göz altı, yüzümün yoğunluklu olarak merkezine -çünkü oralar daha sorunlu ve kızarmaya meyilli- ve kızarıklık iz gibi ufak tefek kusurların üstüne sürüp ıslak bir BB süngerine benzer süngerle yedirdim. Nyx HD Concealer - (11) Lavender rengini kaş kemiğime ve kaş üstüne uygulayıp parmak uçlarımla dağıtarak biraz daha aydınlık bir görünüm elde ettim. Ben bununla uğraşırken cildim kapatıcımı belli etmeye başlayınca tekrar süngerle üzerinden geçtim, cildimde pullanma olduğu için bunu 3 kez daha tekrarladım ki iyice tenime yerleşsin. Bu arada sorun kapatıcıda değil bende, başıma bela bir kuruluk ve pullanma derdi mevcut. Kapatıcı istediğim kadar cildime yerleşince, sıra allığa geçti. 

Allık olarak dünyanın en doğal pembe allığı olan, Burberry Lip & Cheek Bloom -01 Rose 'u kullandım. (Yazısı Cuma Pazartesi geliyor.) Kendisi yoğunluğu isteğinize göre arttırılabilir yapısı ile tam bu tür bir makyaj için biçilmiş kaftandı. 



L'oreal Lumi Magique Baz, elmacık kemiklerim dudak üstüm ve burun köprüme doğal bir aydınlık olması amacıyla uyguladım ve bir süre kıvamlanmasını bekleyip sonrasında paraklarımla yedirerek hem alttaki makyajın bazın baştaki akışkan kıvamıyla yerinden oynamasını engelledim hem de aydınlık etkisinin cilde yedirinlince solmasını engelledim. Tabii ki cildimde bir aydınlatıcı olduğu belli olmadı ama içeriden dışarı vuran 'ışıl ışıl' olmak deyimine yaraşır bir görüntü yarattı.

Dudak kısmı benim için ayrı bir challenge oldu çünkü normalde dudaklarım ağzından morg öpmüş tandansına sahip soluk bir lila pembe. Bu sebeple Essence Wish Me a Rose (12) dudak kalemiyle dudaklarımı hafifçe doldurup dağıtarak yaşan bir insan pembesi renginde dudak elde ettim. Sonrasında Koreli dostlarımızdan ilham alıp dudaklarımın iç kısmını pink plum/magenta diyebileceğim, sıklamen diyebileceğim tondaki Wet 'n Wild Sugar Plum Fairy  ruj ile çok hafif bir elle boyayıp parmağımla pıt pıt yaparak yoğunluğunu daha da azaltarak hafif bir pembe nüansı bıraktım ve tüm dudağım pat pat yaparak 
Mac Creme Cup uyguladım. Parmağımla dudağıma yedirip ince bir peçeteyle kalmış olabilecek fazlalığı da aldıktan sonra tüm yüzüme Mac Fix Plus sıkarak olan makyajı ciltle bütünleştirip biraz da nem katmış oldum.



Yüzünüze sürdüğünüz bir katmanı yokmuş gibi göstermek gerçekten zor bir iş, ve az ürün kullanmanıza rağmen zaman istiyor. Özellikle cildinizde herhangi bir problem varsa. Cilt bakım rutinimde yeni ürünler ve yeni teknikler deniyorum, cildim iyi tepki verip toparlarsa bu rutini tekrar deneyip bu sefer ne kadar zaman alacak denemek istiyorum.

Makyajla ilgili kısım burada bitiyor. (Umarım beğenmişsinizdir!)

Şu aralar iyice anladım ki; bana dermokozmetik alanda cildimle ilgili verilebilecek en güzel hediye cildime kapatıcı,eşitleyici bir ürün sürmeme gerek kalmamasıdır. Sadece aydınlatıcı bir baz üzeri allığımı aydınlatıcımı sürsem, dönemsel mevsimsel çıkacak bir iki kızarıklık sivilceyi hafifçe kapatsam ve cildim sağlıklı ve düzgün görünse çok çok mutlu olurdum. Şu satırları Lise 1'de sevdiği çocuk onu beğensin (?) diye her gün 3 kat kapatıcı fondöten pudra süren ve tek bir sivilcesi bile olmamış, cildi bebek gibi olan 14 yaşımdaki halime okutabilmek isterdim! 

Buralara gelmiş 12-18 yaş aralığında bir okuyucumuz varsa onlara da söylemek isterim. Kozmetik çok güzel, çok eğlenceli, o renkler, dokular, kendini bir tuval gibi kullanmak çok keyifli. Fakat, birisi size "Cildin çok güzel duruyor, hangi fondöteni/kapatıcıyı kullanıyorsun?" diye sorduğunda "Kullanmıyorum" demek -ve bunu söylerken doğru söylüyor olmak tabii-  kozmetik maceranızda yaşayabileceğiniz en büyük keyif olacaktır! 

Ergenliğe girerken çocukken hormonlarla tanışmamış bebek ciltler hormonlarla içli dışlı olup sapıtınca bunları kapatmak istiyoruz, eh kozmetik ürünlerdeki renkler resim dersindeki boyalardan, yüzümüzü boyamak ise resim defterinden daha cazip geliyor; resme bir yeteneğimiz varsa ayrı tabii.
Fakat ciltteki sorunları kapatmak asla bir çözüm değil. Hayatta hiçbir sorunun üzerini kapatmak çözüm değil zaten. Sorunu çözün. Cildinize yatırım yapın, Renk Swatchları yapmayı değil, içerik okumayı öğrenin, 50 liraya 1 far paleti ve 1 allık almak yerine cildinize iyi gelecek içeriği güzel bir bakım ürünü seçin.

Bir insanın yaşlı olup olmadığını nasıl anlarız? Yüzüne bakarak? Ellerine bakarak? Boynuna bakarak? Hepsinde baktığımız tek yer cilt. Cilt zamanı bir kalem gibi üzerine işler. Cildinize bakmak sizin kozmetik alanında cildinizin hayat sigortası olacak, üstelik hem anında hem de uzun yıllar sonrasında da faydasını fiili olarak gözlemleyeceksiniz.

29,90 yaşına gelmiş bu içi geçmiş duran kişinin sözünü dinleyin derim. Zira 4-5 paragraf önce kendisinin de ergenlikte manyak makyaj denemeleri olduğunun ipucunu almış sayılırsınız. :)

Neyse, içinizi baydığım bir yazının daha sonuna geldik, derin bir nefes alabilirsiniz.
N'olur ben çok konuşuyorum diye gelmemezlik yapmayın,

Bir sonraki renkli macerada görüşmek üzere!
Zeynep

sorry for long post. here's a potato with makeup. 

You Might Also Like

14 yorum:

  1. O kısmın İngilizcesi "waterline" diye biliyorum ama Türkçesini bilmiyorum Zeynepciğim. Ah ben de genç bene anlatabilsem şimdiki makyaj konusundaki düşüncelerimi. Umarım ilerde de bu yaşlarımız için keşke yapmasaydım diyeceğimiz şeyler olmaz diyelim :)
    Sevgiler,
    Seher

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sehercim, waterline yazmamaya direndim ama Türkçesini bulayım derken çatladım yine de bulamadım! Uzun betimlemelerle derdimi anlattım =) Eminim ilk gençlik zamanımıza bu düşüncelerimizi anlatsak eminim göz devirirlerdi :)) Umarım dediğin gibi ileride şu zamanlar için keşke yapmasaydım demeyiz; gerçi bence bilinçlendikten sonra daha iyiye gidiyoruzdur =)
      Sevgiler!

      Sil
  2. Zeynep'çim bence artık video çekmelisin :) Zaten tuval her daim müthiş..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gökçecim çok teşekkür ederim ^_^ Video için bir kamera almak şart, Ece'yle birkanalaçıp farklı şeyler yapmayı istiyoruz yoksa =)
      Öpüyorum kocaman!

      Sil
  3. Şimdi öncelikle Seher'in dediği gibi o kısmın adı waterline; ama Türkçe'sini ben de bilmiyorum. TDK Türkçe makyaj terminolojisi de geliştirsin :))

    Makyaj çok başarılı olmuş, fotoları büyütüp baktıkça bayıldım! Ellerine sağlık! Ama yokmuş gibi makyaj yapmaktansa varmış gibi yapayım da harcadığım zamana değsin diyorum genelde hahahaha :)))

    Son sohbet kısmına da tamaen katılığımı sen de biliyorsun zaten. Aramızdaki 7 yaş aslında durumu epey değiştirmiş, bizim şeffaf rimel dışında herhangi bir şey sürebilme olasılığımız yoktu lisede -ki iyi ki yokmuş. Hatta ben 30-31 yaşıma kadar yüzüme fondöten bile sürmedim (göz makyajı-kapatıcı-allık-ruj ile idare ediyordum). Bu blog camiasına dalmasam o yaştan sonra da fondöten falan sürmezdim herhalde de insan bir noktada ihtiyaç duyabiliyor tabii :) O yüzden de çok mutluyum, iyi ki daha erken tanışmamışım diyorum zira hiçbir şey kaybetmedim. Ve gerçekten cilde yatırım yapmak çok önemli. Bir kaç gündür kullandığım serum-nemlendirici ve göz kremi sayesinde (göz kremi Orlane; ama onunla ilgili sana yazcaklarım var) cildim daha iyi görünmeye başladı ve aslında hiç kapatıcı sürmesem bile olur (ama PP kapsamında o illet kapatıcı olduğundan kullanıyorum; fakat her an aaah kullanmıyorum ya yeter deyip, fırlatıp atabilirim kendisini)... Neyse fazla gevezelik etmeden ellerine sağlık diyorum hem makyaj hem de sohbet için ve öpüyorum!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimizin Waterline'ı bilmesi ve Türkçesini bilmemesi ve hatta yaptığım araştırmalara göre Türkçesinin olmaması ahaha, TDK'yı göreve davet ediyorum.
      Beğenmene çok sevindim! Uzun süre bu makyajı yapmayı hayal ettim. Belli olmayacak bir makyajı yapmayı hayal etmek bir garip evet jdfgkd no makeup makeup ayrı, makeup on fleek ayrı; onu güzel yapabilmek de bir yetenek!
      Makyaja geç başlamak kendine büyük iyilik ya! Cilt makyajından bahsediyorum öncelik olarak. Blogger olunca denememek almamak zor tabii ki. Ama ihtiyaç duymamak çok büyük bir lüks!
      Yeni kullandıklarınn etkilerini yorumlarını çok merak ediyorum zaten, biraz zaman vereyim gözlemle sonra darlıycam =) Orlane ile ilgili dayanamayıp az sonra yazıyorum sana yalnız o ayrı.
      Ben de bu ara yeni bir şeyler deniyorum, emin oluncaya kadar bahsetmek istemedim ama geçen hafta uzun zamandır ilk kez sadece bb krem sürüp çıktım; ki normalde yanağımdaki kızarıklığı kapatmak için kapatıcıyı boca ediyorum. Kızarıklık olmasa mesela çil eşitsizliğimi kapatmak yerine çil az olan yanağıma çil çizerim daha iyi olurdu =))
      Ben de teşekkür ederim, hep cevabına hem okumana, kocaman öptüm!

      Sil
  4. Cilt konusundadediklerine katılıyorum. En güzel makyaj canlı ve sağlıklı gözüken bir cilt. O yüzden ben de varla yok arası bir görüntü seviyorum.


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın Sibelcim, makyajı ihtiyaçtan değil de keyiften yapmak çok güzel bir durum, cildimiz sağlıklı olsun hep keyiften makyaj yapalım inşallah önümüzdeki yıllarda.
      Sevgiler!

      Sil
  5. Zeynep'cim makyaj şahane olmuş, gözlerimi alamadım resmen :) Ellerine sağlık.... Ancak dediğin gibi, no makeup makyaj benim için de hep daha uzun ve zahmetli oluyor, o yüzden full makyaj yapıp çıkıyorum :D

    O kısmın adının ben de waterline olduğunu biliyorum ama sanırım türkçesi yok. Televizyon misali dilimize olduğu gibi geçebilme ihtimali de var. :)

    Ortaokul seviyesindeki çocukların (ve hatta liselilerin) makyaj yapması, kırışıklık kremi kullanması vs konusunda fikirlerimi en iyi bilenlerdensin. Sana kesinlikle katılıyorum. İşin kötüsü, bu çocuklar blog yazıp video çekiyorlar ve bunu yaptıkları için destekleniyorlar. 17 yaşındaki kız kırışıklık kremi yorumluyor, bir başkasının benim şu yaşıma kadar sahip olmadığım sayıda ve örtücülükte kapatıcısı var. Ben, şeffaf maskara hariç okula bir şey sürüp gidemezdim. Dersaneye giderken yaptığım doğal makyajım bile fondöten ve kapatıcı içermiyordu, zaten öyle bir kavramım yoktu :) En örtücü malzeme pudraydı, onu bile kullandığım için bin pişmanım. Şimdi, aynı senin gibi en pürüzsüz makyajın, o yaşlarımdaki cildim olduğunu biliyorum ama ne yaparsam yapayım, dünyanın en iyi fondötenini bile kullansam yanına bile yaklaşamıyorum.
    Renklere değil, cilde yatırım yapmak gerçekten çok önemli... Ve bunu yaparken bilinçli olmak... Yaş, cilt tipi, içerik konularını araştırmak lazım. Biz %100 yapabiliyor muyuz, hayır ama ben kendi adıma en azından özen gösteriyorum.
    Ellerine sağlık diyorum tekrar Zeynep'cim, seni uzun uzun okumak keyif...
    Öpüyorum <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Blanam, teoride güzel ama uygulamada zahmetli bir makyaj türü oldu bu. Biz cildi hale yola sokmadan bunlara bulaşmayalım :D
      Gözün o kısmının adı yok. Aradım bulamadım, waterline'a alıştım zaten öyle kalsın. TDK'yı göreve çağırdım ama...
      Ya makyaja merakı anlıyorum da, kırışıklık kremi ne ya? Neden buna merak duyar o yaşta bir çocuk; biri bana bunu akılcı bir şekilde açıklasın lütfen! =D
      Renkler güzel ama cildinin kalitesini artırmak kadar değil, yaşından genç göstermek kadar değil. Bizim dönemler daha şanslıymış, sosyal medya, çılgın bir kozmetik sirkülasyonu, ürün çeşitliliği yoktu. Şimdiki çocuklar bunlara maruz kalıp bunun doğal olduğunu sanıp kendisini de ait olacağı bir tarz olduğunu zannediyorlar. Onların şanslı olduğu konu cilt bakımı konusunda iyi ve çeşitli markalar var. Ben 16 yaşındayken böyle değildi.
      Genç yaşta içerik araştırması yapmak en güzeli, ağaç yaşken eğilir. Biz yeni yeni yaparken onlar bizim yaşımızda içerik bilgilerini oturtmuş olacak.
      Tekrar teşekür ederim Blanacım, keyifle okumana sevindim!
      Öperim çook! <3

      Sil
  6. çok tatlı olmuş Zeynepcim dudak kısmı hakikaten başarılı olmuş ben de böyle aydınlık bir görüntü verebilsem keşke makyajıma ama bende olmuyor kesinlikle .. aslında bu makyaja kopkoyu bir ruj da çok güzel olur bence ne dersin :-))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler İremcim, beğenmene sevindim. Dudak kısmı biraz vakit aldı ama gerçekçi oldu neyse ki =) Nyx hd Lavender kapatıcıyla belki o tür bir aydınlık elde edebilirsin kapatıcınla karıştırarak.
      Çok iyi bir fikir! Bir de dediğin gibi bir makyaj deneyeyim, onu da eklerim. Aklımda canlandırdığım gibi olursa çok güzel bir sonuç elde edeceğim demektir. Fikir için teşekkürler!
      Öpüyorum ^_^

      Sil
  7. Karşımda eski dönem kraliyet alırsın sen tatlı ve asil bir kız görüyorum sanki. Marjinal tarzınla seni çok beğendim....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Nilgüncüm, ne tatlı sözler onlar =) Öpüyorum çok!

      Sil