lifestyle,
Son bir haftadır sosyal medyayı sallayan Socialmom rezaletini hepiniz görmüşsünüzdür. Lisansı psikoloji olan biri olarak bu konuda yorum yapmamak için kendimi zor tuttum şimdiye kadar, ancak dayanılacak gibi değil.
Öncelikle dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama "lisansı psikoloji olan biri olarak" dedim, "psikolog olarak" demedim zira psikolog ünvanı alabilmeniz, terapist olabilmeniz için lisans eğitiminizin üzerine 2 senelik bir klinik psikoloji yüksek lisansı eklemeniz(mutlaka süpervizyon alarak) ve bunun yanında çeşitli terapi eğitimlerini almanız gerekir. Bu bir zorunluluktur. Ancak buna ne kadar uyuluyor, kurumlar buna ne kadar dikkat ediyor, psikoloji mezunları bunu ne kadar uyguluyor tartışılır.
Arkadaşlar;
Psikoloji ile "ilgileniyor" olmanız, insanları iyi analiz edebiliyor olmanız, ilk izlenimlerinizin hep doğru olması, çevrenize verdiğiniz akılların ve öğütlerin işe yarıyor olması, arkadaşlarınızı rahatlatabiliyor olmanız, iki üç terim bilmeniz, iki üç makale okumanız, insan psikolojisinden "çok iyi anlıyor" olmanız SİZİ PSİKOLOG YAPMAZ. Koskoca bir anabilim dalını kahvehane siyasetçisi misali yere vuramazsınız. Evet siz aslansınız kaplansınız, sizden süper bir psikolog olurdu, e olsaydınız o zaman? Bunu kendinize ideal edinip, sosyoloji ya da başka bir alanda okumak yerine daha çok çalışıp kazansaydınız? Ya da ÇAP yaparak ikisini aynı anda okusaydınız mesela? Bu meslek de aynı doktorluk gibi, ideal üzerine sahip olunmalı zira burda üzerinde çalıştığınız kişi canlı kanlı bir İNSAN.
Hadi bu dediğim şeyleri bir şekilde egonuzu tatmin etmek için kullandınız diyelim(ki o bile yanlış), bunu para kazanmak için KULLANAMAZSINIZ.
Ruh sağlığı ciddi bir iştir. Bir ameliyata girmeden önce doktorun geçmiş eğitimini ve başarılarını nasıl araştırıyorsak terapistimizi de öyle seçmeliyiz. Burda fiziksel sağlığımız üzerinde bile güçlü etkileri olan bir şeyden bahsediyoruz. Bunu herkese emanet edemezsiniz.
Üstelik size daha acı bir şey söyleyeyim mi? Lisans eğitimini psikoloji üzerine alıp, üzerine yüksek lisansını yapmış ve çeşitli eğitimler almış bir kişiye danışan olarak gitmeden önce bile detaylı bir araştırma yapıp başarı oranını öğrenmenizi öneririm. Çünkü bu mesleğe sırf para kazanmak için girmiş ve bunu sadece para kazanmak için yapan, empati yeteneğinden ve mesleki yetenekten yoksun o kadar çok insan var ki, onlar yüzünden halihazırda terapistlere karşı büyük bir güvensizlik oluşmuş durumda.
Ha ben zaten terapi denen olaya bir noktadan sonra güvenmiyorum, bunun için de kendi çapımda haklı sebeplerim var(Detay isteyen olursa bu konuda ayrı bir yazı hazırlamak da isterim). Terapist olmayı seçmememin nedeni de bu. Ancak yine de kişisel yeteneği ile terapi becerilerini birleştirmiş, saygı duyduğum ve gerçekten başarılı psikologlar da var. Sadece araştırmanıza bakıyor ve emin olun o kişilerden instagram ve twitter üzerinden hizmet alamazsınız. O kişiler televizyonlara çıkıp reklamlarını yapmayı tercih etmezler zaten ihtiyaçları da olmaz. Etik ve vicdani değerlere sahip olmayan insanlara ne kendinizin ne de çocuklarınızın ruh sağlığını emanet etmeyin.
Bu iş para için yapılmaz. Yapılmamalı. Vicdanı olan yapmaz.
Yazacak daha çok şey var aslında. Gerçekten. Ama sinirim bu kadar kibar kalmama elverdi, kusura bakmayın.
Ece.
Merdivenaltı Psikologlar ve Socialmom Rezaleti
Son bir haftadır sosyal medyayı sallayan Socialmom rezaletini hepiniz görmüşsünüzdür. Lisansı psikoloji olan biri olarak bu konuda yorum yapmamak için kendimi zor tuttum şimdiye kadar, ancak dayanılacak gibi değil.
Öncelikle dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama "lisansı psikoloji olan biri olarak" dedim, "psikolog olarak" demedim zira psikolog ünvanı alabilmeniz, terapist olabilmeniz için lisans eğitiminizin üzerine 2 senelik bir klinik psikoloji yüksek lisansı eklemeniz(mutlaka süpervizyon alarak) ve bunun yanında çeşitli terapi eğitimlerini almanız gerekir. Bu bir zorunluluktur. Ancak buna ne kadar uyuluyor, kurumlar buna ne kadar dikkat ediyor, psikoloji mezunları bunu ne kadar uyguluyor tartışılır.
Arkadaşlar;
Psikoloji ile "ilgileniyor" olmanız, insanları iyi analiz edebiliyor olmanız, ilk izlenimlerinizin hep doğru olması, çevrenize verdiğiniz akılların ve öğütlerin işe yarıyor olması, arkadaşlarınızı rahatlatabiliyor olmanız, iki üç terim bilmeniz, iki üç makale okumanız, insan psikolojisinden "çok iyi anlıyor" olmanız SİZİ PSİKOLOG YAPMAZ. Koskoca bir anabilim dalını kahvehane siyasetçisi misali yere vuramazsınız. Evet siz aslansınız kaplansınız, sizden süper bir psikolog olurdu, e olsaydınız o zaman? Bunu kendinize ideal edinip, sosyoloji ya da başka bir alanda okumak yerine daha çok çalışıp kazansaydınız? Ya da ÇAP yaparak ikisini aynı anda okusaydınız mesela? Bu meslek de aynı doktorluk gibi, ideal üzerine sahip olunmalı zira burda üzerinde çalıştığınız kişi canlı kanlı bir İNSAN.
Hadi bu dediğim şeyleri bir şekilde egonuzu tatmin etmek için kullandınız diyelim(ki o bile yanlış), bunu para kazanmak için KULLANAMAZSINIZ.
Ruh sağlığı ciddi bir iştir. Bir ameliyata girmeden önce doktorun geçmiş eğitimini ve başarılarını nasıl araştırıyorsak terapistimizi de öyle seçmeliyiz. Burda fiziksel sağlığımız üzerinde bile güçlü etkileri olan bir şeyden bahsediyoruz. Bunu herkese emanet edemezsiniz.
Üstelik size daha acı bir şey söyleyeyim mi? Lisans eğitimini psikoloji üzerine alıp, üzerine yüksek lisansını yapmış ve çeşitli eğitimler almış bir kişiye danışan olarak gitmeden önce bile detaylı bir araştırma yapıp başarı oranını öğrenmenizi öneririm. Çünkü bu mesleğe sırf para kazanmak için girmiş ve bunu sadece para kazanmak için yapan, empati yeteneğinden ve mesleki yetenekten yoksun o kadar çok insan var ki, onlar yüzünden halihazırda terapistlere karşı büyük bir güvensizlik oluşmuş durumda.
Ha ben zaten terapi denen olaya bir noktadan sonra güvenmiyorum, bunun için de kendi çapımda haklı sebeplerim var(Detay isteyen olursa bu konuda ayrı bir yazı hazırlamak da isterim). Terapist olmayı seçmememin nedeni de bu. Ancak yine de kişisel yeteneği ile terapi becerilerini birleştirmiş, saygı duyduğum ve gerçekten başarılı psikologlar da var. Sadece araştırmanıza bakıyor ve emin olun o kişilerden instagram ve twitter üzerinden hizmet alamazsınız. O kişiler televizyonlara çıkıp reklamlarını yapmayı tercih etmezler zaten ihtiyaçları da olmaz. Etik ve vicdani değerlere sahip olmayan insanlara ne kendinizin ne de çocuklarınızın ruh sağlığını emanet etmeyin.
Bu iş para için yapılmaz. Yapılmamalı. Vicdanı olan yapmaz.
Yazacak daha çok şey var aslında. Gerçekten. Ama sinirim bu kadar kibar kalmama elverdi, kusura bakmayın.
Ece.
Ececim çok haklısın olayı duydum söz konusu kadını hiç takip etmiyorum ama psikolojik danışmanlık annelik tavsiyeleri gibi çok önemli konular hakkında tavsiye almak hele de üzerine para ödemek için instagram gibi karmaşık bir yerden dr. ya da terapist ya da adı her neyse seçen insanlara da ayrıca şaşırdım ben. dediğin gibi insanın ruh sağlığı hele de çocuğunun sağlığı iyice araştırılıp güven telkin eden kişilere emanet olmalı diye düşünüyorum. sevgiler canım..
YanıtlaSilbir telefona milyonlar döküp, konu sağlığa gelince cimrileşen insanlar kuzu. çok acı. ha çok saçma ücretler de alınmıyor mu? alınıyor. önemli olan biraz vakit ve sabır ayırarak hem makul ücret alan hem de işinde başarılı terapistler bulmak da mümkün. ama instagram gibi hızlı bir çözüm varken(!) insanlar bu yolu hiç tercih etmiyor ne yazık ki...
SilEce, ellerine sağlık! Çok güzel yazmışsın ve ben mesela, psikolog olmak için lisans eğitimi üstüne bir eğitim alınması gerektiğini bilmiyordum. Reklam konusunda da çok haklısın, gerçekten iyi olanlar buna ihtiyaç duymuyorlar; ama, isimlerini bir topluluk içinde söylediğinde zaten herkes biliyor oluyor. Bu şarlatanların foyası mutlaka ortaya çıkıyor; ama, çıkana kadar aldattıkları insanlara yazık... İnsan psikolojisi istismara çok açık, bu insanları suistimal eden sahte danışmanları ise allah ıslah etsin diyebiliyorum yalnızca...
YanıtlaSilKocaman sevgiler!
çok yazık. bu sayede bu kadar cüretkar olabiliyorlar zaten. Allah ıslah etsin, ben o paradan ya da ünden hayır göreceklerini sanmıyorum zaten :(
SilSevgiler kuşum :*
Ece isyan etmekte çok haklısın. Yaşanan olay gerçekten rezalet! İnsanların bu kişi/kişilere çocuklarını emanet etmiş olması da trajedinin ötesinde bir durum. Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum :-/
YanıtlaSilÖpüyorum <3
İnsanların ruh sağlığını bu kadar hafife alması da yine ülkemizdeki terapist algısı yüzünden. Bu algıyı şekillendiren de bu tarz terapist geçinen kişiler ya da bazı meslektaşlarımız ne yazık ki. Belki bu olay birçok kişinin bilinçlenmesine sebep olmuştur, kimbilir.
SilÖpüyorum kocaman
Bir psikolog olarak eğer bu tarz bir olay ya da olaylar kişiler varsa umarım hak edilen cezayı alırlar diyorum. Bin bir emek ve bilgi ile bu noktaya varıyoruz belirli sınavlara mülakatlara giriyoruz. Sonra birileri durduk yere terapistim ben psikoloğum vs diyerek ünvanımızı ele geçirip kendilerini böyle ilan ediyor demek. Oldu yaa!!! şuan çok gerildim. Bu tarz hırsızlar iyi araştırılır inşallah.
YanıtlaSilevet daha da kötüsü sen kendine bir şeyler katıp insanlara daha faydalı olmak için kazandığın maaşın yarısını eğitimlere yatırırken, başkaları senin mesleğinin adını kötüye kullanıp haksız kazanç elde ediyor. inşallah bir bilinç oluşur bu olaydan sonra...
SilEce ellerine sağlık. Sanırım bu tarz olaylar bizim ülkemize özgü şeyler. Ve de zavallı halkımız çok saf. İlkokul mezunu biri çıkıp yaşam koçuyum ben diyerek kitap yazıp, üstüne de insanlara terapi yaparak binlerce lira kazanabiliyorsa sistemi komple yıkmalıyız ki bu da çok zor. Eğitim şart diye espri yapıp gevrek gevrek gülerken gerçekten eğitimin önemini es geçiyoruz. Günden güne cahilleşen toplumda bu tarz vasıfsız ama kendini iyi pazarlayan lar statü sahibi olup insanlara olmayan akıllarından vermeye devam edecek ne yazık ki. İşinin asıl uzmanları mütevazi davranmayıp her an doğru olanı göstermeli ki insanımız çok zor olsa da belki aydınlanır.. Daha yazacak çok şey var ama inşallah dediğin gibi bu olaydan sonra insanlar bilinçlenir..
YanıtlaSilSevgilerimle...
Kalemine sağlık çok iyi bir yazı olmuş. Maalesef eğitim gerçekten şart. Diplomasız, eğitimsiz "celebrity" diyetisyenler, kitabı geçtim gazete makalesi bile okumayan sosyal medya uzmanları, kozmetolojiden habersiz güzellik uzmanları..her meslek grubunda işler iyice çığrından çıktı. Hem fiziksel hem ruhsal olarak (zaten çok iyi durumda olmayan) sağlığımız büyük tehlikede. İnsanları okumaya, eğitime teşvik etmeliyiz.İnşallah daha korkunç vakalarla karşılaşmayız.
YanıtlaSil